27 Temmuz 2012 Cuma

KORKUYA KARŞI ÖZGÜR TİYATRO

Ve zaman nasıl geçtiğine kendisi bile inanamadı, bu kadar hızlı ve bir diğer yandan bu kadar yavaş.

Tiyatroya dair her şeyi konuştuk buluşma boyunca. Tiyatro örgütlerinin, bir çatı altına girmesinin ne kadar gerekli olduğunu ve artık gelinen sürecin bunu tiyatro üreticilerine ve severlerine dayattığını. Bir gereklilik olmaktan çok zorunluluğa evrilirken birliktelik, kapıda onca sorun beklemekteydi. Anadolu'da tiyatro üreten topluluklardan, emniyetin hangi yeterliliğe dayanarak tiyatro metni istemesi akıllarımızı zorlarken, güvenlik kanunu kapsamında onlarca oyunun yasaklanması, kapımızın önündeki can alıcı meselelerden biri olarak duruyor. Elbette sokak oyunlarının, gösteri yasası muhalefetine takılması, oyundaki oyuncuların keyfi göz altıları ve haklarında açılan davaları sorunlar yumağınızdan bir diğer olmazsa olmazı. İşte belki de şehir tiyatrolarının özelleştirilme, devlet tiyatrolarının yok edilme süreciyle bir araya geldiğimiz bu süreç, tiyatroların bütün sorunlarını kayıt altına almamızı, çözemesek bile üstüne gitmemizi sağlayabilir. Tarihi yazanlar bu birlikteliği ve yaptıklarını elbet bir köşeye not edecektir. Bu birlikteliğin karşısında durmak, ego problemleri ve dayatmalarla çatıyı reddetmeye çalışmak ise sorumsuz bir tavır olarak dimağımızdaki yerini alacaktır.

Kapitalizm her alanda saldırmaya, kredi kartı borçlarını tekrar tekrar ödemekte, halkı kandırarak telefonda yapılan sözleşmelere, üç kağıtçılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Almadığı hizmeti ödemek zorunda bırakılan onlarca yurttaş, hakkını arayacak merci bulamama, tüketici hakları masaları çözüm sürecinde güçsüz kalmaktadır. İş cinayetlerinden, eşcinselleri ötekileştirerek öldüren, kadınları koruyamayan bu devlet, elbette bütün bunları konu edinenleri de hazmedememektedir. Öyle ki bu hazımsızlığı kendine karşı söz söyleyen herkesi yargılayacak kadar şuursuzdur. Bu yüzden dile gelen sanatın dilini kesmek iktidarın boynunun borcudur. E tabi o onun boynunun borcu da, o iktidarı devirmek bizim boynumuzun borcu olmaz mı?

Dikili’de binler haykırdı "korkuya karşı özgür tiyatro" diyor.

Şimdi sıra tiyatro örgütlerinin kuruluş toplantısında üreticiler ve seyirciler kol kola girerek haykırmalı aynı sözleri. 5 Ağustos'ta saat: 10.00da İstanbul'da Mahşer-i Cümbüşün sahnesi Hayalhane'de buluşuyoruz.

Asitej, Türkiye Tiyatrolar Birliği, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği, Tiyatro Eleştirmenler Birliği, İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği, Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği, Tiyatro Oyuncuların Derneği gibi bir çok dernek bir araya geliyor ve yaşanan sürece müdahale ediyor.


(BirGün)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder