8 Temmuz 2012 Pazar

KONUŞANLAR





                                                                                 SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ                                                                                        

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Şehir Tiyatroları ile ilgili yaptığı yönetmelik değişikliği ve bunun akabinde Başbakanın, Devlet Tiyatrolarının özelleştirilmesi ile ilgili açıklamaları, sadece sanatçılar tarafından değil tiyatro seyircileri tarafından da büyük tepki gördü. Bu süreçle birlikte ortaya çıkan İstanbul Seyirci Platformu yapılan eylemlerin örgütlenmesinde büyük rol oynadı. Son olarak yapılan Sanat Maratonu’na, fikir aşaması da dahil olmak üzere her aşamasına emek harcayan Seyirci Platformu sanata müdahaleye “seyirci kalmayacağız” diyor. Biz de platform sözcüsü Atila Ceylan’la platformun seyrini ve tiyatrolar için bundan sonra neler yapılabileceğini konuştuk. 
- Nasıl bir araya geldi seyirciler? Seyirci Platformu hangi süreçte oluştu?

Hükümetin ödenekli tiyatrolar ve sanatçılarla ilgili yaptığı açıklamalara itirazı olanlar bir şeyler yapmak istiyordu. Bu platform da bunun için kuruldu. Tamamen spontane gelişti. İnsanların sanata saldırı olarak algıladığı açıklamalar sonunda kulaktan kulağa duyulan eylemlerle Harbiye’de, Galatasaray önünde devamında açık hava sahnesi önünde bir araya gelindi. Sosyal medya bu örgütlenme sürecinin önemli bir parçası oldu. İstanbul Şehir Tiyatrolarının yönetmelik değişikliğinin açıklandığı 11 Nisanın ardından, 12 Nisanda yapılan ilk açıklama bizim için de başlangıçtır. 

En son “Sanat Maratonu” eylemi dahil, Seyirci Platformu bütün eylemlerde oyuncularla birlikteydi. Peki ortaya koyduğunuz halkın tepkisi mi yoksa sanatçıların tepkisi mi?

Sanat Maratonu’nun düşünülmesinde, tasarlanmasında, oluşumunda ve etkinliğin gerçekleşmesinde toplantılarda yani tüm aşamalarda bulunduk ve katkı vermeye çalıştık. Basın açıklamasında da belirttiğimiz gibi; sanat kurumlarına yapılan saldırılarla, tüm yurttaşların manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı elinden alınıyor. Özelleştirmenin sonunda ortaya çıkacak tek durum budur. Biz de toplumu bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bir çok konuda olduğu gibi sanat alanında da anayasal haklarımızdan haberimiz yok.

‘TOPLUMUN KENDİNİ İFADE EDEBİLECEĞİ TÜM KANALLAR TIKANIYOR’

- Platform sadece tiyatroların özelleştirilmesinden mi rahatsız?

Sloganımız “seyirci kalmayacağız” olacak. Küreselleşmeyle başlayan yeni dünya düzeninde ülkemizde de yaşanan pek çok sorun var. Ve bu topluma olumsuz olarak yansıyor. Bir umudumuz var; sanat kurumları ayaktaysa toplumunun uyanması, kendine gelmesi ve tavır alması mümkündür. Eğer bu kurumlar da ortadan kaldırılırsa bu umut da kaybolacaktır. O yüzden bugün ortaya çıktık ve hiç bir olumsuzluğa seyirci kalmamakla devam ettireceğiz etkinliklerimizi. Örneğin; THY’den bir gecede işten çıkarılan işçi arkadaşlarımızın yanında olduk. Daha sonra güncel olarak yaşadığımız KESK tutuklamaları bizim için çok önemli. Toplumun kendini ifade edebileceği tüm kanallar tıkanıyor. İçe dönen toplum ancak umutsuz ve çaresiz hale gelir. Yine dönmek istiyorum hele de sanatla bağları koparılmışsa bu vahameti herkesin algılayıp bir şeyler yapması için biz Seyirci Platformu olarak elimizden geleni yapacağız.

- Peki yakın zamanda planlarınız neler? İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN)’la beraber yeni eylem hazırlıklarınız var mı? 

Eylem biçimimize ilişkin de şöyle doneler verebilirim; eylem biçimlerimiz bundan sonra da sanatsal olacak. Özellikle tiyatro sanatı çok kapsamlı ve 2 bin 500 yıllık tarihsel birikime sahip bir alandır. Bu gün yaşadığımız sonuçlar tarihte de defalarca yaşandı. Tiyatro yaşanan bu sürece ne tür çözümler getirir, biz toplumla bunları paylaşmak istiyoruz. Sanat Maratonu bir boyutuyla sonlandı. Fakat tüm boyutlarıyla toplum kesimlerine duyurulabilmesi için değişik mecralarda bunun tanıtılması, ne amaçla yapıldığı ve kapsamı ortaya koyulmalı. Dostlarımızla paylaştığımız bir fikir olarak maratonda çekilen fotoğraflardan bir sergi yapmak istiyoruz. Eylem sürecimiz bu şekilde yürüyecek. 

ANA AKIM MEDYA ETKİNLİKLERİ GÖRMEDİ

Maratonun duyurulması meselesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Maraton veya Seyirci Platformu ana akım medyada kendini ne kadar duyurabildi?

Medyanın tamamının ilgisiz kaldığını söyleyemiyoruz. Medyanın neoliberal ekonomiden yana olan ve patronların yönettiği medya kurumları ilgi göstermediler elbette. Fakat halktan olan halkın içinden çıkmış ve doğruları halka iletmeye çalışan Evrensel gazetesi gibi Hayat Televizyonu gibi zaman zaman Habertürk’ün program yapması gibi destekler gördük yaşadık. Elbette kısıtlı kaldı etkinliklerimizin duyurulması.


(Evrensel)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder