Gerze halkı bunun tek cevabının direniş olduğunu tüm
Türkiye'ye anlattı. Evet Onlar direndiler jandarma, polis geldi direnişlerini
kıramadı. Tüm baskılara rağmen onlar direnişi büyüttüler. Aslında direnişi
büyütürken kormuş ve sinmiş suratlara bir şamar atar gibi umudu da büyüttüler.
''İktidar hayatı hedef aldığında hayat iktidara direniş olur'' diyordu Gilles
Deleuze. Gerze halkı da AKP'ye ve Termikçi Şirkete direniş oldular. Karanlık
yüreklere bir umut ışığı da onlar yansıttılar. ''Nefes Olmayınca'' adlı
belgesel bu direniş öyküsünün sadece bir bölümünü anlatıyor. Yöre halkının neyi
istediğini, neden istediğini çok net anlatan bir yapım.Belgesel Gerze halkının
direnişi ışığında hem dayanışmanın önemini hemde korku eşiğini aşarak cüretkar
davranmanın anlamını bir kez daha anlatıyor izleyenlere.
Bir umudun öyküsünü izlemek isteyen herkese tavsiyemizdir.
KALDIRIM
Belgeseli oluşturanlardan;
Nefes Olmayınca, ilhamını Aralık 2011’de Gerze’de termik
santrale karşı yapılan mitingden aldı. Gerze halkının ve onların yanında
olanların yürüyüşü yıllardır umutsuzluğa karşı filizlenen yeni bir umudun
habercisi gibiydi. O gün gözlerinin içinde yeni bir gelecek saklıymışçasına ele
ele verenlerin öyküsünü ve direnişini herkesin duyup, bilmesi gerektiğine inandık.
Mavinin ve yeşilin içinde kendi hallerinde yaşayıp giden bu
insanları polise-jandarmaya kafa tutmaya iten, sermayenin beylerine pabucu ters
giydiren gücün kaynağı neydi? Termik santrallere neden karşı çıkıyorlardı? Ve
ülkemizde termik gerçeği nasıl yaşanıyordu?
Kafamızdaki bu sorularla birlikte Gerze’nin yolunu tuttuk.
Yediden yetmişe herkesin gündeminde termik olan ve mücadele ile dolup taşan bir
ilçeyle karşılaştık. İçten, içlerinden geçtiği gibi; alabildiğine doğal ve
dobra dobra konuştular bizimle.
Kendi hikayelerini anlattılar.
Ne kadar güç ve mutlulukla dolu oldukları her hallerinden
anlaşılan bu mücadeleyle yeniden doğan insanların öyküsünü izledik. Neşeli bir
mücadelenin ve bu güzelim memlekete el koymak isteyenlere duyulan öfkenin
sesini dinledik.
Gerze’nin ardından bu kez, Yatağan’a doğru yola çıktık.
1982’de faaliyete geçen Yatağan Termik Santrali’nin yaşamı nasıl etkilediğini
görüp, termik gerçeğiyle yüzleşmek istedik. Gerze’nin gülümseyişinin ve
neşesinin ardından Yatağan bir hayalet kent olarak çıktı karşımıza. Santral
dumanlarının kapladığı sis ve duman içerisindeki kasvetin esir aldığı
insanları, terk edilmiş köyleriyle bir korku filmi platosuna dönüşmüş Yatağan,
Gerze halkının haklılığının da bir ispatı oldu.
Gerze halkının mücadelesi yıllardır umutsuz ekilmiş
topraklarda yenilenen bir umudun, bir halkın haklı ve örgütlü mücadelesinin
neler başarabileceğinin bir öyküsüdür.
Belgeselin tanıtım filmi;
İsteme adresi;
Atatürk Bulvarı No:127 Kat:10 Bakanlıklar/Ankara
0312 425 13 16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder