25 Haziran 2012 Pazartesi

MÜZİKLİ KARA ROMAN

Son iki senedir üzerinde çalıştığım, hemen her gece karabasanlar görmeme yol açan kitabımı nihayet bitirebildim. Bir roman noir olarak tasarımladığım bu tuhaf metin, eğer yayınlanma şansı bulursa sanırım Ali Şimşek’in deyişiyle “990’ların Foseptik Çukuru”na atılan ilk kazma olarak literatüre geçebilir, gelişmeleri aktaracağım. Başlığın Müzikli Kara Roman olmasının sebebi ise şu: Kitabı okurken beyninizin içinde tuhaf müzikler peydah olacak. Değişik bir deneyim olacağını düşünüyorum, gelişmeleri zaten bilahare konuşacağız. Ama öncelikle “NeŞişYansınNeKebap” Plaza çetesinin canının sıkılacağını müjdelemekle yetinelim.

Twisted Fucking Sister!
E ben kitap yazarım da “kankam” Twisted Dee Snider durur mu, o da geri kalmıyor! “Kapa Çeneni de Mikrofonu Uzat” heavy rock dünyasının en spekülatif adamlarından biri olan Dee’nin otobiyografisi. Metal ve Rock’taki homofobizmi ve hoşgörüsüzlüğü tarihe gömen bu delişmen adamın kitabı Türkçeleştirilirse kaçırmayın derim! Müziğin bu anti-kahramanı, Amerikan toplumunun devlet destekli saçmasapan muhafazakar kurumlarının hedefi olmakla birlikte, bizzat yargılandığı bu maskeli balolardaki şovuyla belki de rock’n’roll tarihinin en muhteşem ayarlarını egemenlere çekmiş ve sağdan soldan egemenleri maskara etmiştir. Naylon suratlı kodamanların suratına çarpmak suretiyle maskelerini tarumar ederek tarihe geçen Dee, hayata dokunan bir herif, gerçek bir rahatsız (Arıza değil bak, Rahatsız!). Bir Metalciliğin Yolculuğu belgeselinde o ibretlik yargılamaları izleyebilir, Amerikan toplumunun ve aile kurumunun çürümüşlüğünün ve sahteliğinin ibret vesikası o meşum günleri gülerek ve ders çıkararak yâd edebilirsiniz!

Bohem Cafe’de Disk Jokey Oldum!
Radyoculuk serüvenimize ara vermek durumunda kaldıktan sonra sevimli bir kafesi olan arkadaşım Göksel Tunalı ve kafenin müdavimi Serpil Kurtay “gel burada çal olm, tıpkı radyo” diyerek beni müzikçalar’ın (kompütür) arkasına bir oturttu pir oturttular! İyi de oldu, zira muhtemelen beni radyoda daha önce hiç dinlememiş bir sürü Birgün yazar-çizer ve okuyucusu da bizim mütevazı mekana teşrif ediyorlar ara sıra. Kimler mi? Tabi ki sakallı Ali Şimşek (Huysuz Haddock) başta olmak üzere Rahmi Öğdül abi (Sevimli Kafa) ve… Hmm, diğerleri de “Birgün” gelecek inşallah, maşallah! Arada şair Altay Öktem falan da uğruyor bıyıklarıyla, işte öyle! Müzik tarzı ise Deli Radyo’daki seçkilerimiz paralelinde glam’den klasik rock’a, avangart pop’tan çifte-telliye geniş bir skalada tınlıyor. Konso-matrix’e de çıkıyorum, tabi ki istediğim içkiyi ısmarlamanız kaydıyla!

Ascraeus Konseri Şahaneydi!
Yıllar sonra eski-yeni tüm elemanlarıyla tekrar bir araya gelen Ascraeus grubu Taksim’de şanına yakışır bir konser verdi: Bir avuç izleyiciye! Grup bundan şikayetçi miydi, bilakis; sahnede her şeyden haberdar ve bilge bir heavy-metal efsanesi vardı bana göre. Seyircisiyle, icracısıyla bir avuçtuk zaten ve hep beraber Chaos In İstanbul şarkıları başta olmak üzere Red, Dare To Live ve Disguast uzunçalarlarındaki yer altı klasiklerini seslendirdik! Bu herifler de can insanlar, hepsi trend katili (Etrafta boyalı basının medya maymunlarının olmaması şaşırtmadı, zaten iyi ki de yoktular!).

Deli Kasap Comic Magazine!

İlklerin mecmuası DeliKasap’ta bir fikir var aklımızda, ama dur bakalım! Gelişmeler için şu fiberoptiksel sahifelere ara sıra göz atmanızı salık veririm, verdim: www.delikasap.com

Şu benim “meşhur” kitabımla ilgili sahife ise: www.facebook.com/muratardafan

En son twitter kontakt adresimi de verip gideyim ben: www.twitter.com/atlantisliadam


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder