...

Geçtiğimiz haftaki yazımda, “Şehir Tiyatroları sanatçıları hakları için geç de kalmış bir mücadele başlatmışken, Devlet Tiyatrosu sanatçıları ne yapıyor?” diye sormuştum.

Uzun süredir yazıyorum burada, ben hiçbir yazıma bu kadar tepkisiz kalındığını görmedim.

DT sanatçıları hükümete tam güven duyuyorlarsa, saygım sonsuz. Ancak bunu çok net biçimde açıklamaları, hatta belki de bazı AKP mitinglerinde Nihat Doğan ile beraber boy göstermeleri gerekir…

“Biz tarafsızız” diyorlarsa, şu dönemde tarafsız olmanın da taraf olduğunun farkına varmaları beklenmez mi? En azından güçlünün tarafında…

Tatilde, yazlıkta olanlar, gazete okumayanlar, internet bağlantısı bulamayanlara saygım sonsuz.

Dizi setlerinde şu dönem güzel bir hareket var! Şu anda kast direktörleriyle beraber bir diziye kapaklanmak isteyenlerin işleri başından aşkındır, onları rahatsız bile etmeyi düşünmem. Ha dizi demişken; gereksiz uzun, uzatma, kısa kes filan diye AKM’yi işgal edenler şimdi hangi dizilerde oynuyorlar acaba? Diziler mi kısaldı da farkında değilim, yoksa sabırları mı kısaydı bu insanların?

Daha fazla beklenen her an, daha uzun protestolar gerektirebilir. İleride 7 gün 168 saatlik sanat maratonları da kısa kalabilir. Hükümet tarafında uzuuun bir bekleyiş sonrasında, kindar biçimde hazırlanan bir yasa tasarısı yakında herkesi dalga dalga vurabilir çünkü.

Kadınlarımızın kürtaj konusuna meydanlarda direnerek kazandıkları haklar, TEKEL işçisinin direnişi filan kapak olmalı sanatçılara!

Bekle gör politikası tarihte ne zaman iyi şeyler göstermiş de, bugün gösterecek?

Susmak bir taktikse, ben bu taktiğe susmam, kusarım.

Daha fazla yazmanın ne gereği var? Çok yazınca, çok mu ses getiriyor sanki?

Bugün tatile çıkıyorum zaten. Ha öyle bir tatil beldesi buldum ki kendime telefon, faks, televizyon, internet filan çekmiyor.

Orada konuşanları duymayan bir teknoloji var!

Kuşlar meliyor, horozlar gaklıyor, balıklar zartlıyor, keçiler kemiriyor…

Tek duyulan şey suskunların kulağımızda kalan uğultusu! Denizin dibine battığımızda bile inleyen sessizlikler…

Nedim Saban\ BirGün Pazar